18 Temmuz 2010 Pazar

Fairy Tail Müzikleri



Aslında daha detaylı bir yazı yazmak istiyordum ama, ne yazık ki tanıtmak istediğim her şarkıyı burada dinletmek istiyorum. Fairy Tail haricinde efektif bir link veremiyeceğimden, şimdilik bu muhteşem serinin müzikleri ile başlıyacağım.

Hastası olduğum seriler içerisinde müziklerini en çok beğendiğim seri. Tek kelimeyle inanılmazlar.
Yasuharu Takanashi'nin yaptığı 36 şarkılık soundtrack albüm çoktan piyasada zaten. Tam bir masterpiece. Bütün şarkılar çok iyi ama özellikle dikkat çekmek istediklerim.

Fairy Tail main theme
The theme of Elsa
Dragonslayer
The theme of multiflora
Salamander

Şarkılarda insanı kendinden geçiren bi gizem var. İskoç ezgileri ile japon ezgileri karışmış. Rock tarzı da şarkıları mükemmel hale getirmiş. Bu güne kadar bu tarzda albümler yapan benim diyen grupların tahtlarını sallıyacak cinsten. Album zaten tümüyle muhteşem.

Meraklısına online dinlenebilen link aşağıda. 36 şarkı da mevcut.

http://www.fairytail.japanfan.net/fairy-tail-media/fairy-tail-soundtrack-ost-1/

!!!! Bağımlılık Yapabilir!!!!

11 Temmuz 2010 Pazar

www.mangasuyu.com

Önce ellerine doğduğum ailem, sonra okullar ve en son olarak ta iş nedeni ile gerek yurt içinde gerek se yurt dışında bir çok yer gezmek zorunda kaldım. Sayısız arkadaşım oldu. Kimi ihanet etti, kimi zaman içinde eriyip gitti, kimini çok sevdim ama uzağız, kimi başarısız bir ilişkiden ibaret silindi gitti, kimi nakamam oldu, bazıları belki beni seviyor ama bazıları ise ise belki dünyanın bir yerinde ne kadar kötü bir insan olduğumu anlatıyor. Hayatıma daha çok yaşlı olmamama rağmen çok sayıda hayat değdi... hatta bazıları sayesinde delik deşik oldum.... Ama bu sayede bu hayatta ne istediğimi öğrendim... Şimdi istediğimi almaya ve mutlu olmaya çalışıyorum.

İnsan istediğini bilip o doğrultuda yaşamaya çalıştı mı, sanırım şans ta ona biraz yardımcı olmaya başlıyor. Hatta bence şans insanın ne istediğini bilmesi sonucu attığı doğru adımlar nedeni ile arkasına aldığı rüzgardır.

İşte şans beni kardeşim aracılığıyla kısa bir zaman önce, anime ve mangalara türkçe çeviri yapıp, yabancı dilleri olmadığı için bu zevkten mahrum olanlara yardımcı olmaya çalışan ve Türkiyede kitlesi çok küçük olan bu güzel yayınları kendi dillerinde de görmek isteyen tatlı, küçük ve çok çalışkan bir grupla tanıştırdı.

Neden bilmiyorum ama, henüz grubun hepsi ile tanışmasam da, hatta kardeşim haricinde hiçbiriyle yüzyüze görüşmemiş olsam da kendimi çok iyi hissediyorum. Hatta hayatımda en iyi hissettiğim zamanlardan biri. Daha önce gerek çaldığım grup olmaya çalışan oluşumlar, gerek se beraber bir yola baş koyduğumu sandığım gruplar aslında hep benim telkinlerimle yarım akıllarınca karizmatik görünmek için bir şeyler yapıyorlardı ve ilk fırsatta zaten yok oldular.

Hayatımda belki de ilk defa ortak zevklere ve hayallere sahip olduğum bir gruba dahil oldum. Şu an için katkım çok az ama ileride onlara elimden geldiğince daha fazla faydalı olmaya çalışıcam. Umarım onların enerjilerine daha fazla katkıda bulunabilirim.

Ganbare Mangasuyu :)

6 Temmuz 2010 Salı

Bleach 278

!!!!!SPOIL HAZARD!!!!!

278. Bölüm baya baya güzel olmuş..... Temponun yükselmesinden itibaren fıss bölümle karşılaşmadım...Bu bölümde olanların yarısını bekliyordum ama yarısını beklemiyordum ne yalan soliim...


Gevşek kaptanların Startks la yaptıkları gazozuna kavga... çok garip bi hayvan tarafından bölündü... Ben Şahin K. nın filminden önce Günah Keçisinin Bleach te görüldüğünü düşünüyorum :)) Eleman hayvanı ile gelip hem sucu kadını hem de baragan ı kurtardı aq... Hitsugaya ile Soi Fon ne küfr etmiştir :))


Wonderweiss çok gizemli bi karakter... ama hayvanının çizimlerine 10 üzerinden 10 verdim... "tam bir hayvan"... :)) Ben wonderweiss in sanki Heuce Monde de ilk doğduğu zamanları hatırlıyo gibiyim... Nell in olduğu bölümlerdemiydii... Arancaar ların geçmişini anlatırkenmiydi tam hatırlamıyorum ama bi yerde embesil bi Arancar ın yaratıldıını hatırlıyorum... Konuşamıyodu yine... hatta o bölümlerde arancaarlar yaratılırken tam olmayanlar tarzı bi örnek olarak vermişlerdi... Tam hatırlamıyom bi Rukicziimle konuşayım...


E sonra tabiki PayBack zamanı... Eski kaptanlar, yeni Wizard lar tam yerinde görüldü... Ayrıca Aizen-Tousen-Ichimaru dan oluşan Modern Yavşak Üçlüsü alevlerden kurtuldu... Baya baya heyecanlı bölümler bekliyo...

Bu arada Ukitake ve Shunsui feci darbe aldı.... Ama kaptan seviesine bence bişey olmaz gereksiz gerilim verdiler :)))


Shunsui nin halk arasında göstermek istemediği Bankaisi bence kesin çıplak o yüzden istemiyo gorülsün...:)))))) Zampakuto lu bölümlerde zaten kılıçlarının 2 hatun olduklarını görmüştük :)))) Her geçen gün daha da merak ediyorum.... :) Artık şu hepsinin bankaisini görelim :)))

Eskiden Mortal Combat ta karakterlerin "Finish Him" hareketlerini görmek için oyun dergileri cheat kağıtları verirlerdi.... Burada öyle bi olanağımız yok mu??????? :))))

Ichiban Ushiro no Daimaou

Az önce bitirdim... İşlerim arasında da biraz zaman bulduğum için hakkında birşeyler yazmak istedim :)


Ichiban Ushiro no Daimaou nedir??

1) Ecchi diyicem... tam değil... macera diyicem tam öyle de değil... komedi var ama full değil... aşk (ve hatta hatta shounen ai de var gibi geldi bana) var ama çok değil.. dövüş ve kan var ama o da az... yani bu animeyi belirli bir norma sokamadım...

2) Bol Bol büyü var... Karakter tasarımları başarılı ama bence karakterlerin büyüsel özellikleri özgün değil... Örneğin bir tanesi resmen one piecedeki Luffy nin "Gatling Gun" ını çakmış... Bu özellikleri ile ünlü animelere atıfta bulunduklarını düşünüyorum masumca yoksa düpedüz çakma demek zorunda kalıcam...

3) Aslında konu çok sağlam... Sanırsam anlaştıkları TV kanalı 12 bölümde sonlandırcaksınız dediği için biraz hızlı işlemişler.. Her şey birdenbire olup bitiyo... Bu nedenle görkemi kaçıyo... Bir de benim hep dediğim konuyu dünyaya yayabilme özelliğini yakalamaya çalışmışlar... sözde dünya gene kurtarılacak tabi ki ama hikaye hep bi okulun etrafında geçiyor...

4) Kısa bi süre önce izlediğim 12 bölümlük Ga Rei Zero dan biraz örnek almalı bence kısa seri yapanlar... Ichiban hikaye anlatımı açısından da biraz zayıf kalmış..

5) Espiriler gerçekten komik... Bi de ne yalan söliyim ecchi kısımların bazıları gayet etkileyici :))

6) Müzikler de aslında hiç fena değil...

Sonuç: Bu müzikler, bu karakterler ve konu ile yapılabilecek en alt seviye anime yapılmaış... Tasarımlar o kadar güzel ki... bence kontratlarını biraz uzun tutup biraz derinlemesine anlatabilseler... gayet muhteşem bi seri çıkabilirmiş ortaya...

Yine de sadece ecchi kısımlar ve espiriler için izlemeye değer...

Bu animeyi Franky ye ithaf ediyorum Hentai Power / Flower Punch :))))))



4 Temmuz 2010 Pazar

Full Metal Heart

Vay be,

Full Metal bir kez daha bitti :) Winry ile Ed in evlenmesine mi sevineyim... Al ile Mei nin manita olmasına mı sevineyim... Al ın bedenini geri almasına mı sevineyim... Mustang ve General Armstrong un ülkeyi yeniden kurmalarına mı sevineyim... Karar veremedim ama sanırım hepsi çok güzel şekilde noktalandı...

Full Metal'in, diğer animelere nazaran barındırdığı daha mistik hava ile bendeki yeri apayrı... Bazen düşünüyorum da.. Bilimin değil de simyanın geliştiği bir dünyayı sanırım tercih ederdim :) Hatta şu an yaşadığım inanılmaz sıkıcı hayatı düşündükçe Amestris'e kaçma isteği uyanıyor içimde...Hem de artık orada da sular duruldu...:)

Hep demişimdir.. Hikayeler anlatıldığı dünyanın tamamını kapsıyacak şekilde genişleyebiliyorsa görkemini koruyor. Karakter bazlı anlatımla başlayan hikaye çemberi genişletemiyorsa çerezlik bir hikaye olarak kalıyor. Ama Full Metal tarzı, Guren Lagann tarzı animeler çemberi genişletip hikayenin içine vazgeçilmez öğeler ve karakterler katarak efsaneleşiyorlar.
Pazartesi sabahlarımın serisiydi. Boşluğunu neyle doldurucam bilmiyorum ama bıraktığı boşluk gibi büyük hoş bir de tad bıraktı gerisinde... Neden böyleyim bilmiyorum ama ben bu Animeden de birşeyler öğrendim...Sadece bu seri değil severek izlediğim bütün serilerden kendime birşeyler katıyorum.... Ben açıkçası sevdiğim hikayelere gerçeklik payı yüklüyorum. Hatta onların gerçek olduğuna inanıyorum. Bana göre Edward Elric; geçmişte yaşamış ve hikayelerde anlatılan köroğlu kadar william wallace kadar, ve anlatılan bütün yaşamış kahramanlar kadar gerçek.

İleride devamının gelmesini sabırsızlıkla bekliyecem ama gelmese bile bu tarz yüksek kaliteli animelerin yeniden yapılacağı umudum tam gaz devam edicek.
Yazıyı bu seriden kendime kattıkların muhteşem bir özeti olan Edward Elric'in son sözleriyle bitirmek istiyorum...

"A lesson withot pain is meaningless. That's because you can not gain something without sacrificing something else in return. But once you have withstood the pain and overcome it, you will gain a heart that is stronger than anything else. Yes,. A FULLMETAL Heart."

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Analamadıklarım Ya da Akıl Erdiremediklerim...

Şu anda içinde bulunduğum hal yıllar sonra değişecek mi görmek için bu yazıyı yazmak zorunluluğu hissettim...

Anlamadıklarım ve akıl erdiremediklerim... Bunları yapanları ya da o tarz olayları eleştirmek için yazmıyorum sadece cidden anlamıyorum...

1) Zombiler neden birbirini ısırmaz.

2) Müzik ruha hitap eden bir şey olmasına ramen neden herkes birbirinin müzik zevkini sorgular... Ya da müzik zevkine göre yaftalar...

3) İnsanlar neden kendilerini temsil etmesi için oy vererek seçtikleri vekillerden iş ya da herhangi bir neden için medet umarlar... ya da bir ortamda onlara saygı göstermek nedendir? Hepsinden de vahimi alt tarafı 5 yıl bir toplumu yönetecek olan bir oluşum neden toplumun kaderine yön vermeye çalışır, bu zorunluluğu ve hırsı nereden bulur??

4) Kızlara neden ve nasıl yavşanır(Ya da modern kullanımla yazılır?). İki tür birbiri olmadan yarım kalacağına göre neden sadece beğendiğini söylemek yetersizdir?? Yazarak onun anladığın şekle bürünüp başlangıçta istediği gibi yaparak bağlayacağın bir hatun sadece onu sevdiğini söylediğinde neden oralı olmaz??? Hemen hemen herkes erkek ya da kız arkadaşı için "beraber olduktan sonra çok değişti" tarzı eleştiriler yaparken bu bağlamak için karakter değiştirmek paradoksundan neden sakınılmaz??

5) İnsanlar at arabalarından gelen bilinç altı ile tekerlekli taşıtları icat etmeden direk uçan araçlara konsantre olsalar şu an uçan arabalara biniyor olabilirmiydik (Bunu ben iddia ediyorum.. İnsanların bazı konularda kendilerini durdurduklarına hatta hapsettiklerine inanıyorum...)

6) İnsanların çalıştıkları şirketin büyüklüüne ve başarısına göre neden götleri kalkar. Neticede daha başarılı ve karlı bir şirketin çalışanları diğerlerine göre daha çok çalışıyor demektir ve modern zaman köleliğinde daha dibe batmamışlarmıdır ??

7) Kimse nerede doğacağını seçmediği halde neden herkes ister istemez ırkçılık yapar... Ya da herkes doğduğu toplumun artıları ve eksilerini deden sorgusuz sualsiz kabul eder?? Doğdukları topluma neden sınır çizip diğer insanların buraya gelmesini istemezler?? Dünya çok küçük olmasına ramen neden hep paylaşılma kaderinden muzdariptir??

8) Japonyada doğan ve hep ordada yaşayan bir köpek ile Türkiyede doğan ve hep burada yaşayan bir köpek yanyana geldiklerinde anlaşabiliyorlarsa neden biz anlaşamıyoruz?? Toplumsal farklılıklara göre diller icat etmek başlıbaşına yanlışmıydı?? (Şahsi fikrim ağır yanlıştı..)

9) Bir insan neden diğerinden iyi olmak ister?? Ve ya insan toplulukları birinin diğerinden iyi olduğuna neden karar verme ihtiacı hisseder??

10) Yaşamak ve yemek için avlanmak neden para kazanmak için çalışmaya dönüşmüştür. Ki çalışanların çoğu şirketlerinde görev aldıkları kişileri zengin eder kendisi için çalışmaz...

Bunlar aklıma şu anda gelenler... Bunlara bir açıklık getirilsin lütfen :)

1 Temmuz 2010 Perşembe

Naruto!!!!

Dikkat!!! 167. bölümü izlemediyseniz bu yazıdan sakının... :)




Sonunda beklediğim bölüm geldi. Aşırı aksiyon ve duygusal ... ama bence aynı zamanda Naruto serisini takip edenlerin beklentilerini karşılayacak şekilde görkemli bi bölümle karşılaştı Naruto babasıyla... Evet 4. Hokage geldi... henüz ayrıntılar yok, Naruto babası olduğunu bilmiyor ama yine de 4. Hokage ve Naruto, Narutonun iç dünyasında karşılaştılar. Hem de tam 9 tails in mührünü kırmak üzereyken...Kyuubi ye dönüşmesinden itibaren pain ile yaptığı dövüş İNANILMAZ. Gerçekten izlediğim animelerin içinde gördüğüm en iyi dövüş sahnelerinden biri... Bittim ya 3 defa izledim doymadım... Gerçi Pain de baya da..aklı çıktı . 20 dk dövüştüler ama o son 30 sn yok mu beni benden aldı.....
Sonuç: Keşke shippuuden serisi her hafta 5 er bölüm yayınlansa...